Ofis Mobilyaları ve Büro Mobilyalarından Haberler

Markalar Maskotu Sever



 



Markaların, giderek birbirine benzeyen ürün tasarımlarıyla rakipleri arasından sıyrılma savaşında, daha sevimli, sevilebilir ve insancıl özellikleri (örneğin maskotları) olanlar belleklerimizde kuşkusuz daha fazla yer ediniyor. Kocaman yuvarlak kafası, gözleri, sevimli ses tonu ve dansıyla Çelik, genç-yaşlı herkesin satın almak için yarıştığı çekici bir tasarım; bir robot olduğunu bizlere unutturacak kadar da cana yakın. Ener-gizer pillerinin sevimli pembe tavşanı, gerçekten de tam 115 reklam filminin baş rol oyuncusu olacak kadar uzun ömürlü! Coca-Cola'nın sene sonu kampanyalarında kullandığı beyaz kutup ayıları çoktan küçük müşterilerin yaşamlarına girdi bile. Ve son Citroen C4 reklamında bir tür robot-insana dönüşerek çılgınca dans eden araba ise kalıcı olmaya aday yepyeni bir başka maskot.


 


Batıda, özellikle de Amerika'da uzun yıllardır kullanılan bir pazarlama


 


ken. Marka, ürün yapısı ve maskot seçimi arasındaki direkt ilişkinin en başarılı örneklerinden biri, çanta tasarımlarıyla hayranlık uyandıran Mandarina Duck ve ördek ikonu. Stilize edilmiş bu ördek başı, üç boyutlu bir maskot haline dönüşmüş değil; ama sadece bir logo olarak bile 'marka mıknatısı' olma görevini başarıyla yerine getiriyor. Ördeğin çok renkli ve tüylü bir hayvan oluşu, firmanın her sezon farklı ve çeşitli renklerle tasarlanan çantalarını ya da sezona göre değişim gösteren renk kurgusunu; monogam bir hayvan olması ise Mandarina Duck müşterisi ile markası arasındaki vazgeçilmez sadakati simgeliyor.


 


Michelin lastiklerinin 100 yaşındaki ünlü Bibendum ya da Lastik Adam figürü ise, 20. yüzyılın en iyi logosu ve reklam tarihinin en iyi antropomorfa (insan karakterindeki yaratık) figürü seçilmiş. Bu örnek, maskotun ürün konumlama ve planlama açısından da gücünü vurguluyor.


Mandarina Duck ördeğinin çok renkli oluşu firmadaki çeşitliliği, monogam olması ise


 


müşteri-marka sadakatini simgeliyor. Bu bir tesadüf mü?


iletişimi yöntemi olan maskotlar, Türkiye'de son 10-15 yılda yaygınlaştı. Orhan Boran'ın Yuki karakterinden, Dalin'in civcivlerine ve oradan da Arçelik'in Çelik'ine kadar süren bir yolculukta, maskotların tasarımları da önemli ölçüde gelişim gösterdi. Endüstriyel tasarım yapan firmaların kendi ürün gamlarıyla özdeşleşen maskotları çoğunlukta; Ancak, hizmet sektöründeki dev markaların 'insancıllık' ilkelerini vurgulayan maskotlarının varlığı da yadsınamaz. (Turkcell'in sinyal bebeği, Yapı Kredi'nin mor 'vadaa' yaratığı gibi.)


 


Gelişen teknolojinin de yardımıyla, artık herhangi bir insan ya da hayvan figürünün maskot tasarımına dönüştürülmesi çok kolay. Özellikle hayvan figürlerinin markaların farkındalığını daha çok artırıyor olduğu gerçeği son yıllarda yapılan anketlerle kanıtlanmış durumda. Hayvanların komik karikatür özneleri olarak popüler olmaları da önemli bir et-


Marka mimarisindeki bu önemli konumlarına rağmen, kimi zaman markanın ve ürünün önüne geçerek ona zarar verecek kadar ileriye giden ve asıl hedeften dikkatleri uzaklaştıran maskot-ikonlar da olmamış değil. Örneğin 7-Up, Fido-Dido'nun varlığı ile ürün kullanımını tamamen yitirmiş! Tüketiciler Fido-Dido konseptine kendilerini öyle bir kaptırmışlar ki, 7-Up'ın kendisi satılmaz olmuş! Bir dönem markanın tanıtımında yadsınamaz katkıları bulunan Marlboro kovboyunun akciğer kanserinden ölmesi ise markaya ciddi bir zarar vermiş.


 


Hernekadar 'pazarlamada sihirli formül yoktur' dense de, aslında tüm pazarlama taktikleri için geçerli olan doğrular maskot-ikonların kullanımı için de aynı. Markanın arkasındaki temel stratejiden uzaklaşmayan, iyi tasarlanmış bir ürün ve pazarlama olmadan hiçbir maskot markayı kurtaramıyor.

SAYFAYI YAZDIR